Dünyanın en büyük ve en eğlenceli gemilerinden biriyle, Akdeniz’in en ikonik limanlarına demir atmaya hazır mısınız? Royal Caribbean’ın denizlerdeki mühendislik harikası Harmony of the Seas, sıradan bir tatili "yüzen bir şehirde" lüks bir maceraya dönüştürüyor.
Gemiye adım attığınız anda Central Park’ın gerçek ağaçları arasında yürüyüş yapıp, birkaç saat sonra Gaudi’nin Barselona’sında sanatla buluşmak… Ertesi sabah Mallorca’nın turkuaz sularına uyanıp, bir sonraki gün Marsilya’da Fransız kruvasanının tadına bakmak…
Dünyanın en büyük ve en eğlenceli gemilerinden biriyle, Akdeniz’in en ikonik limanlarına demir atmaya hazır mısınız? Royal Caribbean’ın denizlerdeki mühendislik harikası Harmony of the Seas, sıradan bir tatili "yüzen bir şehirde" lüks bir maceraya dönüştürüyor.
Gemiye adım attığınız anda Central Park’ın gerçek ağaçları arasında yürüyüş yapıp, birkaç saat sonra Gaudi’nin Barselona’sında sanatla buluşmak… Ertesi sabah Mallorca’nın turkuaz sularına uyanıp, bir sonraki gün Marsilya’da Fransız kruvasanının tadına bakmak…
İşte Barselona, Palma de Mallorca ve Provence (Marsilya) duraklarını kapsayan, Harmony of the Seas ile Batı Akdeniz Gemi Turu için hazırladığım detaylı ve SEO uyumlu gezi rehberi.
Devlerin İzinde: Harmony of the Seas ile Batı Akdeniz Rüyası
Batı Akdeniz rotası, Avrupa’nın kültür, sanat ve deniz üçgenini en iyi özetleyen güzergahtır. Ancak bu rotayı Harmony of the Seas ile yapmak, deneyimi bambaşka bir boyuta taşır. Çünkü bu gemi sadece bir ulaşım aracı değil; içindeki su kaydırakları (The Perfect Storm), 10 katlı kuru kaydırağı (Ultimate Abyss), Broadway şovları ve binlerce bitkinin bulunduğu canlı parkıyla başlı başına bir destinasyondur.
Gelin, bu devasa geminin rotasındaki üç Akdeniz güzelini yakından tanıyalım.
Sanatın ve Hayatın Şehri: BARSELONA (İspanya)
Genellikle bu turun başlangıç ve bitiş noktası olan Barselona, Katalan kültürünün kalbidir. Mimar Antoni Gaudi’nin imzasını taşıyan bu şehir, her sokağında sizi şaşırtmayı başarır.
Barselona’da Mutlaka Yapılması Gerekenler
La Sagrada Familia: 1882’den beri yapımı süren, Gaudi’nin bitmeyen başyapıtı. İçeri girdiğinizde sütunların bir orman gibi yükseldiğini ve vitraylardan süzülen ışığın dansını göreceksiniz.
Park Güell: Şehre tepeden bakan, mozaiklerle süslü masalsı park. Hansel ve Gretel’in evi gibi duran yapılarıyla en iyi Instagram karelerini burada yakalarsınız.
Las Ramblas ve La Boqueria: Şehrin en ünlü caddesinde yürüyüp, hemen yanındaki tarihi pazar yerinde (La Boqueria) egzotik meyvelerin ve taze tapasların tadına bakmak bir Barselona klasiğidir.
Gotik Mahalle (Barri Gotic): Daracık sokakları, orta çağdan kalma binaları ve gizli meydanlarıyla şehrin tarihi yüzüdür.
Akdeniz’in İncisi: PALMA DE MALLORCA (İspanya)
Barselona’nın hareketliliğinden sonra rotamız Balear Adaları’nın en büyüğü Mallorca’ya çevriliyor. Burası sadece deniz-kum-güneş değil; aynı zamanda krallara layık bir tarih sunar.
Palma de Mallorca Keşif Rehberi
La Seu Katedrali: Denizin hemen kıyısına inşa edilmiş, Avrupa’nın en görkemli gotik katedrallerinden biri. Vitrayları ve Gaudi’nin dokunuşlarını taşıyan iç mimarisi büyüleyicidir.
Bellver Kalesi: İspanya’da nadir görülen dairesel planlı bu kale, şehri ve limanı kuşbakışı izlemek için en iyi noktadır. Çam ormanları içinden geçerek ulaşabilirsiniz.
Eski Şehir ve Plaza Mayor: Palma’nın arka sokaklarında kaybolmak, İspanyol avlu kültürünü (patios) keşfetmek demektir. Plaza Mayor’da bir kahve molası verip yerel tatlı Ensaimada (pudra şekerli çörek) yemeyi unutmayın.
Plaj Keyfi: Vaktiniz varsa, şehir merkezine yakın plajlarda veya kısa bir taksi yolculuğuyla Illetas gibi koylarda Akdeniz’in turkuaz sularına kendinizi bırakabilirsiniz.
Provence’ın Kapısı: MARSİLYA (Fransa)
Gemimiz Fransa kıyılarına yanaştığında bizi Akdeniz’in en eski liman şehri Marsilya karşılar. Burası Provence bölgesinin kokularını, tarihini ve kozmopolit yapısını barındırır.
Marsilya ve Provence Gezi Notları
Notre-Dame de la Garde Bazilikası: Şehrin en yüksek tepesinde yer alan ve "La Bonne Mère" (İyi Anne) olarak bilinen bazilika, denizcilerin koruyucusudur. Buradan tüm Marsilya’yı ve Chateau d’If hapishanesini (Monte Kristo Kontu’nun geçtiği yer) izleyebilirsiniz.
Vieux Port (Eski Liman): Şehrin kalbi burada atar. Sabahları kurulan balık pazarını gezebilir, liman çevresindeki kafelerde oturup şehri izleyebilirsiniz.
Le Panier: Marsilya’nın en eski mahallesi. Arnavut kaldırımlı sokakları, renkli panjurlu evleri ve sanat atölyeleriyle çok fotojeniktir.
Marsilya Sabunu: Lavanta ve zeytinyağı kokulu o meşhur sabunların anavatanındasınız. Hediyelik için en güzel seçenek budur.
Aix-en-Provence Seçeneği: Eğer Marsilya merkezini daha önce gördüyseniz, gemiden inip 30 dakikalık bir transferle ressam Cezanne’ın şehri, lavanta tarlalarıyla ünlü Aix-en-Provence kasabasına da gidebilirsiniz.
Neden Harmony of the Seas ile Bu Rota?
Bu destinasyonları uçakla tek tek gezmek yorucu olabilir. Ancak Harmony of the Seas, size konforlu bir keşif sunar:
Yüzen Şehir: Geminin içinde Central Park, Boardwalk, Royal Promenade gibi mahalleler vardır. Limandan limana giderken Broadway müzikali (Grease vb.) izleyebilir, buz pateni yapabilir veya robot barmenlerin (Bionic Bar) hazırladığı içecekleri deneyebilirsiniz.
Aile Dostu: Çocuklar için devasa su parkları ve gençlik kulüpleri varken, yetişkinler "Solarium" alanında sessizliğin tadını çıkarabilir.
Bavul Derdi Yok: Tek seferde yerleşip, her sabah başka bir ülkede uyanırsınız.
