Uçaklı Karadeniz Yaylaları & Batum Turu
Türkiye’nin en özel rotalarından biri olan Karadeniz Yayla & Batum Turu, doğanın tüm ihtişamını bir arada yaşamak isteyen gezginler için unutulmaz bir deneyim sunuyor. Gruppal’ın uçaklı Karadeniz turları, zamandan tasarruf ederek, yeşilin ve mavinin buluştuğu bu eşsiz coğrafyayı konforla keşfetme imkânı veriyor.
Trabzon’un tarihi atmosferi, Uzungöl’ün dinginliği, Rize’nin çay tarlaları, Ayder Yaylası’nın serin esintisi ve Gürcistan sınırındaki Batum’un büyüleyici şehir dokusu bu turda birleşiyor. Her adımda doğayla iç içe, her manzarada huzurla dolu bir yolculuk başlıyor.
Şimdi Karadeniz’in serin rüzgârını hissetme, sis bulutlarının arasında kaybolma ve Karadeniz insanının sıcacık misafirperverliğiyle tanışma zamanı.
Trabzon
Karadeniz’in incisi Trabzon, hem tarihi mirası hem de doğal güzellikleriyle tur boyunca ilk büyüleyici duraklardan biridir. Antik çağlardan bu yana ticaret yollarının kesiştiği noktada yer alan şehir, Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan zengin bir kültürel geçmişe sahiptir.
Şehrin en bilinen simgesi Sümela Manastırı, Altındere Vadisi’nin sarp kayalıklarına inşa edilmiş muhteşem bir yapıdır. 4. yüzyıldan kalma bu manastır, hem mimarisi hem de manzarasıyla ziyaretçileri büyüler. Manastıra çıkan yolda doğanın kokusunu, kuş seslerini ve şelalelerin melodisini duymak, Trabzon’un ruhunu hissetmenin en saf yoludur.
Trabzon’un merkezinde yer alan Ayasofya Camii (Müzesi), Bizans döneminden kalma bir başka tarih hazinesidir. Duvarlarındaki freskler, dönemin sanatsal zarafetini yansıtır. Ayrıca Boztepe Tepesi, şehir manzarasını kuşbakışı görmek için en ideal noktadır. Burada Karadeniz’in hırçın dalgalarıyla birleşen gün batımını izlemek unutulmaz bir deneyimdir.
Trabzon, aynı zamanda lezzetleriyle de ünlüdür. “Akçaabat köftesi”, “mısır ekmeği”, “kuymak (mıhlama)” ve taptaze hamsiyle yapılan yemekler, Karadeniz mutfağının en özgün tatları arasındadır. Şehirdeki yerel pazarlarda el işi ürünler, fındık ve çay gibi yöresel hediyelikler bulabilirsiniz.
Trabzon, tarihin, kültürün ve doğanın buluştuğu bir şehir. Her adımında geçmişin izleri, her manzarasında yaşamın huzuru var.
Uzungöl
Trabzon’un Çaykara ilçesine bağlı Uzungöl, Karadeniz’in en tanınan doğa harikalarından biridir. Adını aldığı uzun gölü, çevresindeki yemyeşil dağlar ve sislerle kaplı vadilerle çevrilidir. Burası, sanki bir ressamın fırçasından çıkmış gibi etkileyici bir manzaraya sahiptir.
Uzungöl’e yaklaştıkça çam ormanları arasında süzülen yollardan geçilir; göle ulaşıldığında karşınıza çıkan tablo, nefes kesici bir güzelliktedir. Gölün çevresinde yükselen ahşap evler, Karadeniz mimarisinin en güzel örneklerindendir. Sabahın erken saatlerinde gölün üzerinde beliren sis, adeta bir rüya atmosferi yaratır.
Uzungöl sadece manzarasıyla değil, doğa aktiviteleriyle de dikkat çeker. Doğa yürüyüşleri, bisiklet turları ve ATV gezileriyle çevredeki yaylaları keşfetmek mümkündür. Şerah Köyü, Demirkapı Yaylası ve Garester Yaylası, bölgenin en güzel seyir noktaları arasındadır.
Yerel restoranlarda yöresel tatlar denemek, burada yapılması gerekenlerin başında gelir. Özellikle alabalık, Uzungöl mutfağının yıldızıdır. Dağlardan gelen buz gibi suların yetiştirdiği alabalık, tereyağı ve otlarla pişirilerek servis edilir. Yanında mısır ekmeği ve yayla tereyağıyla servis edilen bu lezzet, doğanın kalbinde unutulmaz bir öğle yemeğine dönüşür.
Uzungöl, doğayla bütünleşmenin, sessizliğin ve huzurun adresidir. Her bakışta değişen manzarasıyla Karadeniz’in büyüsünü yaşatır.
Rize
Karadeniz denince akla ilk gelen şehirlerden biri olan Rize, doğanın en canlı hâline tanıklık edeceğiniz bir yerdir. Sonsuz gibi uzanan çay tarlaları, sisle örtülü dağ köyleri ve içten insanlarıyla Rize, tur boyunca kalplerde yer eder.
Şehrin en ünlü simgesi kuşkusuz Rize Çayıdır. Her yamaçta, her vadide çay bitkisinin yemyeşil dokusu uzanır. Çayeli, Hemşin ve İkizdere gibi bölgelerdeki çay bahçeleri, hem görsel hem de kültürel bir şölen sunar. Rize’ye gittiğinizde bir çay fabrikasını ziyaret edip üretim sürecini görmek, çayın nasıl bir emekle sofralara geldiğini anlamak açısından harika bir deneyimdir.
Rize’nin doğal zenginlikleri arasında Zil Kalesi, Fırtına Deresi ve Palovit Şelalesi öne çıkar. Fırtına Deresi’nde düzenlenen rafting turları, adrenalin tutkunları için unutulmaz bir aktivitedir. Göz alabildiğine uzanan ormanların arasında akan bu nehir, Karadeniz’in vahşi doğasının en güzel örneklerinden biridir.
Yaylalarıyla ünlü Rize’de, Pokut, Sal ve Elevit gibi yaylalar büyüleyici manzaralar sunar. Bu yaylalarda sis bulutlarının arasından güneşin doğuşunu izlemek, dünyanın en huzurlu anlarından biridir.
Rize mutfağında tereyağı, mısır unu ve taze otlar başroldedir. “Muhlama”, “karalahana sarması”, “lahana çorbası” ve “hamsili pilav” mutlaka denenmelidir.
Rize, doğanın kalbinin attığı, yeşilin her tonunun birbiriyle dans ettiği bir cennet gibidir.
Ayder Yaylası
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesine bağlı Ayder Yaylası, Karadeniz’in en ünlü yaylalarından biridir. Deniz seviyesinden yaklaşık 1350 metre yüksekte yer alan bu bölge, her mevsim farklı bir güzellik sunar.
Yaylaya çıkarken yol boyunca Fırtına Deresi’ni takip eder, dağların arasında ilerledikçe serin havayı ve orman kokusunu hissedersiniz. Yaylaya ulaştığınızda sizi rengarenk çiçeklerle bezeli çayırlar, ahşap yayla evleri ve dağların zirvesine uzanan sis bulutları karşılar.
Ayder, doğanın en saf hâlidir. Burada yürüyüş yaparken keçi sürüleri, ahşap köprüler ve küçük şelalelerle karşılaşırsınız. Gelintülü Şelalesi, yaylanın en bilinen doğal güzelliğidir. Şelalenin suları, dağların kalbinden fışkırarak Ayder’in serinliğini taçlandırır.
Yaylada termal su kaynakları da bulunur. Ayder Kaplıcaları, şifalı mineralli sularıyla ziyaretçilere hem rahatlama hem sağlık sağlar.
Yöre halkının misafirperverliği, burada geçirilen zamanı daha da özel kılar. Akşamları yaylada tulum sesleri yükselir, horonlar başlar. Sıcak mıhlama ve yayla çayı eşliğinde bu anlar, Karadeniz’in ruhunu en derinden hissettirir.
Ayder Yaylası, bulutların üzerinde bir rüya gibidir. Sessizliği, serinliği ve doğallığıyla insanın kalbinde iz bırakır.
Batum
GAP turunun sürpriz duraklarından biri olan Batum, Gürcistan sınırında yer alır ve Türkiye’den yalnızca birkaç saatlik bir yolculukla ulaşılabilir. Gürcistan’ın Karadeniz kıyısındaki bu şehir, modern mimarisi, doğal güzellikleri ve kültürel zenginliğiyle dikkat çeker.
Batum’un en bilinen simgelerinden biri, Alfabe Kulesi’dir. Gürcü alfabesini temsil eden bu kule, şehir siluetinin en belirgin yapılarındandır. Hemen yakınında yer alan Ali ve Nino Heykeli, efsanevi bir aşk hikayesini temsil eder; iki figürün birbirine yaklaşarak birleşip tekrar ayrılması, Batum’un romantik atmosferini tamamlar.
Şehrin merkezinde bulunan Batum Bulvarı, deniz kenarında kilometrelerce uzanan bir yürüyüş yoludur. Palmiye ağaçları, bisiklet yolları ve modern heykellerle çevrili bu bulvar, hem gündüz hem gece canlıdır.
Piazza Meydanı, Avrupa mimarisini andıran kafeleri ve restoranlarıyla Batum’un en hareketli noktalarından biridir. Gürcü mutfağının en ünlü lezzetlerinden “haçapuri” ve “khinkali” burada mutlaka denenmelidir.
Ayrıca Batum Botanik Bahçesi, doğaseverler için bir cennettir. 100 yılı aşkın geçmişe sahip bu bahçe, dünyanın dört bir yanından getirilen bitkileri barındırır. Tepeden baktığınızda Karadeniz’in sonsuz maviliğiyle birleşen yeşil manzara, büyüleyici bir görüntü sunar.
Batum, hem doğu hem batı kültürünü yansıtan bir şehir. Karadeniz kıyısında, hem tanıdık hem yabancı bir dünyaya adım atmak gibi.
Doğanın Kalbine Yolculuk
Gruppal’ın Uçaklı Karadeniz Yayla & Batum Turu, doğayla tarihi, kültürle huzuru bir araya getiriyor. Trabzon’un tarihi dokusu, Uzungöl’ün dinginliği, Rize ve Ayder’in yeşil cenneti ve Batum’un kozmopolit enerjisi bu turda buluşuyor.
Turun farklı tarihleri, fiyat seçenekleri ve otel alternatifleri dönemsel olarak değişiklik gösterebilir; ancak değişmeyen tek şey, bu turun size sunacağı doğa, kültür ve huzur dolu bir deneyimdir.
Sislerin ardında gizlenmiş köyler, çay kokan dağlar, tulum sesleri ve hırçın dalgalar...
Karadeniz Yayla & Batum Turu, sadece bir tatil değil; doğanın kalbine dokunan, huzur ve yaşam enerjisiyle dolu bir yolculuktur.
Şimdi Gruppal’la bu eşsiz rotaya katılmanın, Karadeniz’in büyüsünü ve Batum’un renklerini keşfetmenin tam zamanı.
